Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesine bağlı olarak, günlük hayatımızda internet neredeyse, vazgeçilmez bir hale gelmiştir. Çeşitli teknolojik aletlerle artık nerde olursak olalım bir tuşla gerek internet ve gerekse de görüntülü konuşmayla, sürekli iletişimde olma imkânına sahibiz. Teknolojinin sağladığı bu kolaylıkların yanı sıra, sanal ilişki, sanal seks gibi terminolojilerini de hayatımıza katmıştır. Bu kadar dinamik ve hızlı bir yaşam döngüsü içinde maalesef, kendimizi yalnız hissetmeye, gerçek hayatta insanlarla iletişim halinde olmaya korkmaya, güvensiz hale gelmeye başladık. Bütün bu korkuları yaşamamıza gerek kalmadan, emek harcamadan, oturduğumuz yerden internet üzerinde sanal ilişki, sanal seks ve pornografiye ulaşmak daha kolay hale gelmiştir. bu kolaycılık artık bağımlılık hale gelip, neredeyse gerçek bir ilişkinin yerini tutar hale gelebilmektedir. Problemde işte, tam da burada başlamaktadır.
Çoğu insan erotik, seks, pornografik görsellerini, hayatlarının bir dönemimde izlemişlerdir. Gerek cinsel literatürlerini geliştirmek ve gerekse cinsel uyarılarını görmek için test edilmiştir. Zaman zaman çiftlerin özgür iradesiyle, eşiyle birlikte erotik film seyredilmesi de mümkündür. Hatta bazı cinsel uyum sorunu yaşayan çiftlerde terapi amaçlıda, bazı görseller önerilmektedir.
“Eşim kendini bir odaya kapatıp, bilgisayar başında saatlerce vakit geçiriyor ve rahatsız edilmek istenmediğini söylüyor” sözlerini artık çok sık duyar hale geldik. Hatta eşinin porno seyredip ve mastürbasyon yaptığını bilip de bilmezlikten gelen, ne yapacağını, nasıl bir tavır sergileyeceğini bilmediklerini söylerler. Eşinin bu durumunu bilen bir kadın, ilk başlarda derin bir hayal kırıklığına kapılır. Kendini ve kadınlık gururunun aşağılandığını hisseder. Maalesef bu durum azımsanmayacak kadar çoktur. Çoğunlukla erkekler de mastürbasyon ve pornografi bağımlılığı evlilik öncesinde başlar. Erkek aslında bu durumun evlilikte biteceğini düşünse de evlilikten sonrada genelde devam eder. Sonrasında bu durum ilişkisine yansır, eşiyle iletişimi azalır, cinsel ilişki sayısı ve kalitesinde azalmaya ya da eşinden çok farklı ilişki deneyimleri isteyebilir. Dolayısıyla da evlilikleri zarar görür. Peki, böyle bir durumda ne yapılmalı, bunun üstesinden nasıl gelinmeli; öncelikle bu durumu kırıcı olmadan, eşini aşağılamadan, paylaşılmalıdır. Karşılıklı cinsel ilişkilerde beklentileri, fanteziler, utanmadan ve çekinmeden söylenmelidir. Daha çok vakit geçirilmeli, ilişkiyi canlı tutmak için ortak paylaşımlar bulmak gereklidir. Bütün bunlara rağmen başarı alınamazsa, profesyonel yardım almak akılcı bir çözümdür.
Op. Dr. Taner ÇAVUMİRZA